No product in cart
- Ekim 18, 2016
ARTVİN’DE KIYAMET ALAMETİ
2014 yılı Ağustos ayı. Dünya’nın da içinde bulunduğu Samanyolu Galaksisine 2 milyon ışık yılı uzaklıkta olan Andromeda Galaxsisi (M31) kimliği henüz öğrenilemeyen bir medeniyet tarafından üstün silahlar ile işgal gördü.
Benim de dahil olduğum altı küsür milyar insan, beşinci boyutta seyahat butonuna basip Samanyolu Galaksisinde olan Dünya’ya geldik.
Hedefimiz yok olmaktan kurtulmak ve topluma yaşanabilir bir gezegen bulmak idi.
Lakin, Dünya dediğimiz bu coğrafyada yakın zamanda yaşanan doğa olayları toplumda ciddi endişelere neden olmuştur.
Daha önce hiç kimsenin karşılaşmadığı bu anlaşılması zor ve belki de çok tehlikeli ya da muhtemelen tehlikeli doğa olayını, “Toplum için Yüksek Riskler Yönetim Daire Başkanlığının –TYRYDB-” zabıtlarına dayanarak aktaralım. (Not: En yüksek seviyede gizlilik derecesine sahip bu bilgiyi sayın okuyucularımız ile paylaşmayı “haber alma özgürlüğü” hakkına dayanarak yaptığımızı belirtiriz).
Yıl 2014. Mevsimlerden Sonbahar. Ekim ayının son günlerinden birisi.
Hava birden soğumuş ve sıcaklık sıfıra doğru yaklaşmıştır. Akşam üzere başlayan yağmur gece boyunca farklı bir boyuta geçmiş ve gökyüzünden kristal yapıda beyaz renkli madde yoğun bir şekilde yeryüzünü kaplamaya başlamıştır.
Dokununca su haline dönüşen bu beyaz maddenin kimyasal silah olduğu kaygısı üzerine alınan numune madde laboratuvar analizleri için, “İleri Savunma Sistemleri Başkanlığına” gönderilmiştir. İleri Savunma Sistemleri Başkanlığı yapmış olduğu acil testlerde “numune maddenin kimyasal silah olmadığı” görüşünü ifade etmekle birlikte,”maddenin ne olduğu ve temas halinde ne tür sonuçlar doğuracağı kestirelemediğinden dolayı”, temkinli olunmasını belirtmiştir.
Toplum Temsil Konseyi Başkanlığı (medeniyetin en üst Yönetim Kurulu) bir çağrıda bulunarak, bütün bilim adamlarının bu yeni madde hakkında araştırma yapmalarını ve elde ettikleri sonuçları Başkanlık Konseyi ile derhal paylaşılmasını istemiştir.
Naklen Canlı Haber…Naklen Canlı Haber…..Naklen Canlı Haber…….
Toplum Temsil Konseyi Başkanlığının emri ile Borçka Karagöl mevkiinde Acil Araştırma Çözüm Üretme Merkezi (AAÇÜM) kurulduğu öğrenilmiştir.
AAÇÜM’un ilk etapta hızlı bir şekilde çevre taraması yaptığı anlaşılmış ve ilk tespitleri aşağıdaki gibi olmuştur.
- Gökyüzünden yağan beyaz madde bildiğimiz içme suyunun farklı bir formatta ortaya çıktığı,
- Atmosferde oluşan hava soğumasına bağlı olarak hava sıcaklığının sıfıra doğru seyrinde atmosferdeki nem’in kristal hale dönüşerek yeryüzüne indiği,
- Henüz adı konmamış bu maddenin önce yüksek dağları kapladığı ve zaman içinde dağların alt kotlarını kaplamaya başladığı,
- Bu yeni maddenin sıcak ortamda suya dönüştüğü tespit edilmiştir.
AAÇÜM’un sahada yaptığı araştırmada dağlık bölgeyi kendilerine yurt edinmiş başka ve farklı medeniyeti temsil eden canlıların yaşadığı da tespit edilmiştir. Kendilerini İNSAN oalrak tanımlayan bu medeniyet temsilcileri ile gerçekleşen ilk temas takibinde görüşmeler yapılmış ve aşağıdaki durum ortaya çıkmıştır.
- Bizim farklı ve hatta tehlikeli diye tanımlamış olduğumuz maddenin “kar” olduğunu ifade etmişlerdir,
- Sözü edilen yeni madde “kar”ın her yıl kış ayları merkez olmak üzere yılın 5-6 aylık etabında görüldüğü ve seyahat sertbestliğini sınırladığını ve hatta imkansız hale geldiğini ifade etmişlerdir,
- Bu durumun özellikle hasta insanların tedavi merkezlerine ulaştırılması noktasında büyük sorun olduğunu söylemişlerdir,
Burda duralım. Aslında bu giriş ve kurgu ile bir kitap yazabilirim. Lakin, sayfamız buna elverişli değil. Bu nedenle herkesin anlayacağı bir dilde yazımıza devam edelim.
Başta Karayolları Bölge Müdürlüğü ve Artvin Şefliği olmak üzere SORUMLU il ve ilçe yöneticileri; sizler devlet dediğimiz organizasyonda belli kurumların yönetimindesiniz. Artvin’de kar yağışı, sezonu, yoğunluğu ve ulaşım üzerindeki etkisi konusunda hiç mi bilginiz yok? Elinizin altında karla mücadelenin bu güne değin nasıl yapılmış olduğu ve bundan sonra nasıl yapılması gerektiği hakkında işin uzmanlarınca üretilmiş bir rapor da mı yok?
Elinizin altındaki yetki, para, makina ve insan gücünü kar yağışı halinde nasıl devreye alacağınızı kapsayan bir eylem planınız var mıdır? Yok ise neden yoktur?
Macahel havzası kış şartlarında en erken yolu kapanan ve yıl boyu yolu kapalı kalma riski en yüksek olan bir alandır.
Her yıl kışa girerken karla mücadele süreci “o gün” mü düşünülmelidir? Kurumlarınızın politika, program, proje ve eylem planı geliştirme kapasitesi sıfır seviyelerinde midir?
Bütün yaz boyu Macahel geçidinde bir dozer yatar dururdu. Kar yağdığında öğrendik ki, “bakıma ihtiyacı varmış”. Karayolları Bölge Şefi, kaymakamın dahi telefonuna çıkmamış.
Bu arada doğum hastası bir kızımız Macahel vadisinden karayolu üzerinden geçide doğru sedye ile taşınmış, geçidi aşma konusunda başarılı olamayacaklarını düşünen köylüler hastayı havzaya geri götürüp, Gürcistan’a ulaştırılmış ve kızımız Batum’da doğum yapmıştır. Akabinde bir diğer hastamız için havzaya helikopter indirilmiştir. İyi ki, hava bulutlu değildi. Bulutlu veya rüzgarın sert estiği hava şartlarında bu hizmeti sağlamak da mümkün değil tabii.
Atanmış ve seçilmişler; yaşam hakkı bireyin en temel hakkıdır. İşinizi gerektiği kalitede yapmadığınız, yapamadığınız ortadadır. Hal böyle olunca bu durumdan hiç ders çıkarmaz mısınız?
Karayolları Bölge Şefi; bir Muhtar arkaşamıza telefonda “yahu ben size söylemedim mi, yol açmak için kışın gelmeyin, yazın gelin” ve devamla; kahkahalar basması. Ben muhtar iken ayni durumla kendilerini ziyaret ettiğimizde karşılaşmıştık. Şef durumu şöyle açıklıyordu, “bu saattte (kışın) yapılacak bir şey yok. Bu işi yazdan konu edip ona göre hazırlanmak lazım”. İyi de kim konu edecek? Muhtar mı, vatandaş mı?
Yoksa durumun farkında olması gereken Karayolları kurumu başta olmak üzere devletin yereldeki temsil kurumları mı? Siyasetçiler ne yapacak bu arada? Ne yaparlar siyasetçiler? Memurun işini yapıp yapmadığını görecek göz, muhakeme yapacak bir akıl yok mu? Pes vallahi pes.
Efendiler, bu milletin size emanet ettiği yetki ve sorumluluğu taşıma ve gereklerini yapma noktasında kendinizi sorgulayın. Hata ve eksikliklerden arınma noktasında irade kullanın. Bu yolda bilgi ve beceri kazanmanız gerekirse bunları temin edin. Halkın mazlum ve uyumlu olma halinden egonuza servis yapmayın.
Empati yapın. Macahel’de doğum yapma noktasında doktor yardımına ihtiyacı olan kızımız yerine eşinizi veya kızınızı düşünün. Önce dört beş saatlik bir yolculukla ve kar yağışı altında dağa doğru sedye üzerinde yolculuk. Olmadı geri dön ve bu sefer Gürcistan’a doğru ilk köye kadar sedye ile yolculuk. Git Gürcistan’daki köyde saatlerce ambulans bekle. Vicdanınız rahat mı?
Yazımızı çok daha keskin bir içerik ve tarz ile yazabilirdik.
Lakin, ben yönetim kademelerindeki yetersizliklerin ne kadar derin kökleri olduğunu görmekteyim. Kışın karla mücadele bu yansımanın sadece bir boyutu. Hemen her alanda avaraj bir durumun rehineleri haline düşmüş bu toplum. Geleceğin bu seviye bir akılla kurulamayacağı aşıkar. Herkes şapkasının önüne koysun ve işimi daha iyi nasıl yaparım sorgulaması yapsın. Ümitkar mıyım? Bilgi ve bilgeliğin anlam taşımadığı bir ortamda siz ne bekliyorsunuz?
Toplum olarak akıl yolu ile sorunlara çözüm bulmaktan hızla uzaklaşan ve gelecekteki fırsatları tespit edebilme ve başarıya dönüştürmeyi öteleyen lüpmen bir gidişatın içindeyiz. Hoş bir durum değil. Bu durumda olan birey veya toplumların toparlanma şansı ancak yüksek acı çekmeyi takip edecek bir zaman diliminde gerçekleşebilir.
Leave Comments Cancel reply
Arşivler
Son Yazılar
Diğer YAZILAR
Macahel Havzası HES projelerine karşı verilen mücadelede başarılı olmanın sırları
Orhan Yavuz* Öncelikle kısaca birkaç noktaya değinmek isterim. Macahel Havzası, Türkiye Gürcistan hududunun en uzun etabını kaplayan, Batum şehrine yaklaşık 40 km, Borçka ilçesine ise 45 km mesafede bir yerleşim yeri. Tarih boyunca Macahel Havzasının ulaşım ağı üzerinde Borçka ilçesinden çok Batum, Artvin, Şavşat ve ötesi coğrafyalar vardır. Gürcistan ile sınır Macahel deresi üzerinde […]
Maçahel’deki HES’e izin çıkmadı
Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca Artvin’in Borçka ilçesinde yapılması planlanan Camili Regülatörü ve HES projesinin ÇED süreci sonlandırıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca Artvin’in Borçka ilçesinde yapılması planlanan ve 5 yıldır görüşmeleri süren, Camili Regülatörü ve Hidro Elektrik Santrali (HES) projesinin tarım alanlarına, biyoçeşitliliğe ve ekosisteme zarar vereceği gerekçesiyle Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci sonlandırıldı. Gen Koruma […]
Orman Kesimi Macahel’in Ekosistemini Tehdit Ediyor
Ağustos ayının ortalarına doğru Borçka Orman İşletme Müdürlüğü Macahel havzası Düzenli bölgesinde 400 m3 orman kesimi yaptı. Bununla ilgili yoğun itirazlara rağmen aynı bölgede 1200 m3’lük orman kesimi için de damgalama yapıldı. Dosya ihale aşamasındadır. Konu yöredeki bütün kamu mercilerine iletilmiş olmasına rağmen bir sonuç alınamaması üzerine bakanlık, milletvekilleri aracılığı ile Meclis gündemine taşındı. Macahel […]
Uğur Köyünde Bir Karabasan
2010 yılı Mart ayı ortasında Uğur Köyü Muhtarına bir yazı gider. Konu, Uğur Köyünde yapılması düşünülen HES ile taş kırma eleme tesisi ile beton santralı hakkında Mart 24’ünde halkı bilgilendirme toplantısı yapılacaktı. Konuyu biz muhtar arkadaşlara ileten Maral Muhtarı ile birlikte yaklaşık 10 kişi 23 akşamı Uğur Köyüne gittik. Bizim ziyaretimiz istişare amaçlı idi. HES […]
BU BİR GÖNÜL İŞİDİR
Senoz Vadisi’nde yapımı devam eden HES çalışmaları hakkında ‘bilirkişi’ olarak görev alan İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi ve Orman Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi eski Başkanı Prof. Dr. Kadir Erdin’in vadimizde yapılan çalışmalar hakkındaki yazısını, yazıyı bize ulaştıran İsmail Akyıldız’ın ‘takdim’iyle sunuyoruz: Senoz Yöresi Derneği çatısı altında oluşturduğumuz ‘HES Komisyonu’ kapsamında benim üstlendiğim görev akademisyenler […]