• Ekim 17, 2016

Artvin’in Geleceği Yok Olurken?

Yazılarımızda çoğu zaman genel bir ufuk turu yaparak neredeyiz ve nereye gidiyoruz konularına dair görüşlerimizi dile getirmeye çalışıyorduk.

08Haber’de yazılarımıza son vermeye çok az bir zaman kala, toplum yaşamını birinci derecede ilgilendiren konulara ayrıntıda değinmeye çalışalım.

Artvin nufüsunun 170 bin civarında olduğu söyleniyor. Bu nufüs ilkbahar ile birlikte tırmanışa geçer ve yaz aylarında Artvin ilinin yerleşik nufüsu en az iki katına çıkar. Gurbetteki emekliler, baharla birlikte, çalışanlar ve öğrenciler tatil dönemlerinin önemli bir kısmını Artvin’de geçirir.

Sayıları gittikçe artan Artvin’li ve ili ziyarete gelen tursitlerin yiyeceğini kendi kaynaklarından mı karşılamaktadır? Sarp hudut kapısından günlük 25 bin civarında insan geçmektedir.

Büyükbaş, küçükbaş hayvan, balık üretim seviyesi ve tavuk sayıları ne kadardır? Balık üretim seviyesi nedir? Mevcut hayvan stokundan ne kadar et, süt ve yumurta üretilmektedir. Elimde bu yönde bir rakam yok doğrusu. İl tarım müdürlüğü bu rakamları açıklayabilir.

Sorularımız şöyle?

  • Artvin, mevcut hayvan stoku ile kendi ihtiyacı olan hayvansal ürünleri üretebilmekte midir?
  • Bu ürünler pisaya şartlarında rekabetçi bir şekilde mi üretilmektedir? Yani et, süt, yumurta, yağ, yoğurt ve peynir ürünleri maliyetleri modern hayvancılık ile rekabet edebilir seviyede midir?

Yumurtanın çok büyük bir kısmı il dışından gelmektedir. Keza yoğurt, peynir ve tereyağı için de aynı şeyi söylemek mümkün. Et kounusunu doğrusu bilmiyorum. Lakin, vatandaşın çok az miktarda et tükettiği bir gerçek. Bütün bu haneler tabii ki bir araştırma ile ortaya çıkarılabilir. Biz daha çok çıplak gözle yaptığımız gözleme dayanarak vaziyeti ortaya koymaya çalışalım.

Modern hayvancılık uygulamaları esas olarak bilgisayar üretmek veya araba üretmek gibi bir şeydir. Yani tesadüfler, eskimiş bilgi ve beceriler ile yapılamaz. Güncel ve geçerli bilgi, teknik ve iş becerilerini devreye almadığınız bir durumda yapılan hayvancılığın geleceği olmayacaktır.

Modern mandıralarda üretilen sütün satış fiyatı litre olarak 80 kuruş seviyesindedir. Borçka ilçesi ve köylerinde süt litresi 2-2,5 liraya satılmaktadır.

Varsayalım ki, Artvin ilinde modern bir mandıra kuruldu. Ve Artvin’deki bakkalllar sütün litresini bir lira civarında satmaya başlasın. Bu durumda hangi aile evinde bir veya birkaç inek saklayacaktır. Vatandaşın şu an beslediği hayvanların bütünü en yakın zamanda mezbahane yolunu tutacaktır.

Artvin ilinde çok zamandır köylerde yaşayan vatandaşların Bolu ve benzeri şehirlerde kurulu modern mandıralardan kaymak getirip tereyağı yaparak ihtiyaçlarını karşıladıklarını biliyoruz.

Modern hayvancılık dünyada olduğu gibi ülkemizde de yapılmaktadır. Modern mandıracılıkta maliyetlerin yüzde 70-80 oranı yonca ve kaba yemden kaynaklıdır. Artvin yem üretimine elverişli araziler açısından fukara bir alandır. Tabii ki bir diğer önemli husus kaba yemin kalitesidir. İster et ister süt için kurulmuş işletmeler olsun kaba yemin içerdiği protein ve mineral seviyeleri sonuçta elde edeceğiniz verimi doğrudan belirleyecektir.

Peki, vatandaşın kuru ot ve saman alarak yaptığı hayvancılık ekonomik midir?

Modern işletmelerin yonca ve kaba yem maliyetleri 200TL/ton civarındadır. Bu yemler bütünü olarak yaş halde kesilen ve vakumlanarak saklanan yemler olup besin değeri en yüksek seviyededir. Erzurum gibi illerden gelen kuru ot veya samanın muteber bir laboratorda besin değeri parametreleri ölçülmüş mudur? Bilemiyoruz. Lakin, modern yem üretim alanlarında elde edilen yem seviyesinde olması mümkün değildir.

Artvin’de hayvan besleyen vatandaşlar bir ton yem için 500-800TL ödemektedir. Ve satın aldıkları yem verim açısından son derece düşüktür. Modern işletmelerde inek başına süt verimi en az 36 litre/gün iken Artvin’deki vatandaş en iyi inek cinslerinde bile bu miktarın yarısı kadar ancak süt alabilmekte. Yani Artvin’de hayvan besleyen vatandaş hem yokuşta hem de inişte zararlı bir pozisyonda. Tüketiciler ise zaten kaybedenler hanesinde.

Vaziyet bu olunca içinde bulunulan durum sürdürülebilir mi? Kesinlikle hayır. Artvin il olarak ucuz ve kaliteli yem tedarik etmenin bir yolunu bulmalıdır. Bu sorun çözülebilir? Sorun Gürcistan’da yem üretmekle aşılabilir ve bu kaçınılmazdır. Ucuz ve kaliteli yem tedariki sağlandığı şartlarda Artvin’de rekabetçi bir hayvancılık yapılabilir.

Bu arada kendi sorumuzu da sormadan geçmeyelim. İl ve ilçelerdeki tarım müdürlükleri mevcut durumu tespitle çıkış yolları arayışı içinde midirler? Bu yönde bir çalışma ekibi oluşturulmuş mudur?

Ya İl Genel Meclisi?

Artvin’in geleceğinin hangi istikamette ve nasıl kurulacağı konusunda en üst seviyede yön tesis etme, politika, program ve proje geliştirme noktasında İl Genel Meclisi ve İl Encümenin bir rolü olması gerekmez mi?

Siyasi Partilemiz ve Millet Meclisindeki temsilcilerimizin bu yönde bir girişimi yerinde olmaz mı?

Artvin’de hayvancılığı devreden çıkarmaya az kala akılcı çözümler üretmek zorundayız. Çözüm için İRADE kullanacak noktalar bunu yapabilirler mı? Göreceğiz.

Kalın sağlıcakla, (08 Artvin, Orhan Yavuz)

Leave Comments