No product in cart
- Ekim 17, 2016
Neler Gördüm?
Günümüzden beş yıl öncesinde her yıl bir çok rahat bir yaşam için gerekli olacak kadar para kazandığım işimi bırakıp doğup büyüdüğüm topraklara gelmeye karar kılmıştım. Beş yıl kadar bir ömrümü, gelir elde edecek iş yapmaktan çok içinden çıktığım halkımın yararına işler yapmaya ayıracaktım.
Macahel havzasında altı köyden birisi olan Kayalar Köyü Muhtarlığına seçildim. Neler yapmamız lazım sorusuna cevap üretmeye başlamadan önce ihtiyaçları ve olup biteni anlamaya çalıştım.
Seçildikten bir süre sonra mevcut durum hakkında genel bir kanaat oluştu ve kırsal alanda sürdürlebilir kalkınma ile ilgili bir politika belgesi ve programı yazdım. Bu çalışmanın amacı; mevcut hali ile süregiden köy yaşamını hangi yol, ilke ve yöntemler kullanarak ve neler yapılarak dönüştürmenin mümkün olacağını kağıt üstüne koymaktı.
Çalışmamı, süreç içinde Akademisyenler, Kaymakamlar, Valiler, Milletvekilleri gibi bir çok kesim ile paylaştım. Çalışmamı okuyan herkes özellikle öğretim üyeler çok iyi bir çalışma olduğunu bildirdi.
Aradan beş yıl geçti. Dünya kalitesinde bir köy yaratmak mümkün iken beş yıl süresince neler yapabildik? İşin doğrusu düşündüklerim ve yapılabilir işlerin ancak çok küçük bir kısmını yaşama geçirebildik.
Beş yıl sonra özet tespitim şudur;
Artvin köylerinde yerleşik köylüler ile İl ve İlçe merkezleri ile gurbette yerleşik ama yarı zamanlarını köylerinde geçiren Artvin halkı; “kadim” mirasları olan Artvin’in geleceğini kurgulama, ortak bir gelecek öngörüsünde birleşme, ortak öngörülerince ele alınması gereken saha ve iş önceliklerini gündeme alma ve uygulamaya yönelik; proje ve programlar geliştirme veya bu süreçlere nitelikli etkide bulunmaya yönelik vasat bir kapasite içinde oldukları; sivil toplum, kamu idaresi ve siyaset kurumları olarak ortak geleceğin gündemini oluşturma ve uygulamaya taşıma süreçlerinde bilgi ve beceri yelpazemizin sorunları çözümleme, riskleri etkili bir şekilde bertaraf etme ve nihayet üretken yapılar ve kurumlar ortaya koymada ciddi seviyelerde gelişim ihtiyacı içinde olduklarıdır.
Halkın Yükselen Talepleri ve Beklentiler
Artvin İlinde bulunan 312 köyün bütününe yakını ORMAN KÖYÜ niteliğindedir. Orman Köylüleri Türkiye’nin en düşük gelirli kesimidir. Yani orman köylüsü ulusal gelirden kişi başına en az pay alır. Özellikle bu noktadan kaynaklı olarak Anayasamız, orman köylüsünün kalkındırılması için devletin her türlü girişimde bulunmasını amir hüküm olarak içerir.
Halkımız; kamu idaresi ve siyaset kurumları aracılığı ile yapılan hizmetlerin daha etkin ve yaygın olarak yapılmasını istemektedir. Daha iyi yollar, kaliteli içme suları, gelir getirici faaliyetlere destek, imar süreçlerinde kamunun katkısı, kaliteli eğitim ve sağlık hizmetleri gibi. Geçmiş zamanlara göre, halk kesiminde yükselen bu talepler ne derecede yaşama geçirilmektedir. Devlet ve siyaset kurumları halkın sorunlarını çözme ve yeni iş ve aş fırsatları yaratma noktasında etkili ve sürekli olacak ne yaparlar.
Artvin’li kendi ve ilin geleceği için daha uygun ve yararlı bir platformda kurmak istiyorsa bu sürecin temel taşları ve yük taşıyan direkleri olacaktır. Bir diğer deyişle, her bir olay, durum ve süreci ele alırken düşünce ve davranışlarımızı açıklamaya yarayacak kavramlarımız olaması gereklidir.
Bu kavramlardan birisi “vatandaş veya insan olmaktan kaynaklı” haklardır. Yani “hak” kavramıdır. Peki “hak” kavramından ne anlıyoruz? Bu çerçevede, “Hak” kavramı bize kişinin doğumu ile birlikte kendisine ait olan ve devredilemez imtiyazları içerir. Yaşama hakkı veya düşünce ve ifade özgürlüğü gibi.
“Hak” kavramı Anayasa ve yasalara da konu olmuştur. Lakin işin esası, bir durum hakkında akla ve vicdana uygun olan şeyler de “hak” olarak kabul edilir. Bu hal yasalarda tanımlanmamış bile hatta yasalara karşı da olsa “aklı ve vicdanı” bir durum “hak”tır. Durum böyle ise, gider yasaları değiştirirsiniz.
Hak veya adalet kavramları toplumsal yaşamın anlaşılması ve yorumlanması için temel kavramlardır.
“Hak” Kavramı “Ulufeye” Karşın
Temel haklar birileri isterse verilmez. Kişinin varlığından veya mirasından kaynaklıdır. Ve birisinin insafına bağlı olarak var ya da yok sayılamaz.
Artvin’li yaşamından ve vayandaşlığından kaynaklı haklarının neler olduğunun bilincine varmalıdır. Ve kendi haklarını elde etme yönünde topyekün hareket etmenin yolunu bulmalıdır.
Modern Devlet Vatandaşını Ketenpereye Getirmez
Hak kavramının yaşamımız için ne denli önemli olduğuna ve hak yoksunluğunun veya gaspının nelere mal olduğuna dair bir örnekleme yapalım.
Ülkemizde araba almak istediğinizde bir Avrupalı vatandaşa göre iki misline yakın bir para ödersiniz. Motorlu taşıtlar ÖTV’ye tabii olup aracın özelliğine göre vergi aracın kendi değerinden çok daha fazla olabilmektedir.
Develetimiz bu durumu, “bu vergiler yol inşası için kullanılmaktadır” diye açıklayabilir. Bunu anlarız. Benzini veya mazotu da dünyada en pahalı olarak alır bizim vatandaşımız. Bunu da anladık. Ya MTV dedinlen motorlu taşıtlar vergisi nedir?
Motorlu taşıtlar vergisi bir yol vergisidir. Aracınız kamuya ait yolları kullandığı için bu vergiyi ödersiniz. MTV’si yine ülkemizde AB ülkelerinden yüksektir. Biz AB mukayesini bir kenara bırakıp var olan vergi rakamlarını olduğu gibi kabul edelim.
Devlet ayni motor gücündeki bir arabaya İzmir, Muğla, İstanbul veya Artvin’de ayni vergileri uygular.
Şimdi soralım. Artvin’deki yol ağı yol kalitesi bakımından Bursa ile eşit midir? Ya da diğer iller ile? Siz Artvin’de bir dağ köyüne çıkarken vatandaşın bir litre mazot ile kaç kilometre yaptığının hesabını çıkardınız mı? Ben örnek vereyim. Kendi aracım ile Borçka, Camili merkez köyüne 55 km yol vardır. Camili köyünden kendi köyüm olan Kayalar Köyüne ise 6 km. Her iki etapta aracın yakmış olduğu mazot eşite yakındır. Yani yolun standarda yakın olan kısmında 55 km giderken aynı yakıt ile stabilize yolda 6 km gidebilmekteyim. Peki zaman açısından durum nedir? Her iki güzergah yaklaşık 45 dakika almaktadır. Sorun bununla bitmiyor tabii. Köy yolunda ben aracımı yarı yükle ancak götürmekteyim. Lastiklerin yolda kesilmesi işin cabası.
Şimdi soralım; ben veya benim gibi herbirinizin tam MTV ödeyip çeyrek yol hizmeti almamız adil midir? Tabii ki değildir.
Bitmedi.
Eşim ve çocuklarım yazın bir veya iki ay kadar Türkiye’ye tatile gelirler. Türkiyede oldukları süre içinde aracımız bize ait olan garajda tutulur. Yani kamuya ait olan alanda tutulmaz. Eşim ilgili birime başvurup şu tarihten şu tarihe kadar araç kendi mülküm olan yerde park edilmişti. Dolayısı ile ilgi süreye denk düşecek kadar motorlu taşıtlar (yol kullanma vergisi) vergisi iadesi istiyorum diye dilekçe yazar. En fazla iki hafta içinde ilgi süreyi kapsayacak kadar MTV çeki postadan gelir.
Peki Artvin de durum nedir? Artvin’in çoğu köylerinde kış ağır geçer. Vatandaşın aracı kış boyunca kendi arazisinde park edilmiş olarak yatar. BU süre bir veya 4 ay kadar uzun olabilir.
Şimdi soralım; devletin yolunu kullanmayan ve vatandaşın kendi özel mülkünde park edilmiş bir araç için devlet neden tam MTV alır?
Bu bir “hak gaspıdır”. Maliye hak etmediği bir parayı Artvin köylüsünün cebinden almaktadır.
Köylüm Cafer Bey, malülen emekli müezzindir. Zamanında, her paraya sıkışan eski arabasını Cafer beye satmış. Cafer bey bu arabaları (üç yıl önce gördüğümde hiç biri çalışmıyordu) tarlasının bir yerine park etmiş. Bu araçların bazılarında ot çıkmış halde dururlar uzun yıllar. Cafer bey, üç yıl önce tebligat alır. Gıyabında, birikmiş MTV (onbin TL’ye yakın) borcuna karşın maliye maaşına haciz koydurmuştur. Ve Cafer bey her ya bu MTV borcu ve faizini öder. Yasal mı bu durum? Bilmiyorum. Öyle olsa bile bu bir hak gaspıdır. Artvin halkı uğradığı bu haksızlığa dur demelidir. Diğer yandan Milletvekillerimiz bu gündüz gözü ile soyguna acilen çözüm bulmalıdır. “Hak’sızlığa karşı durmakla başlar medeniyet yolcuğu”. İl maliyesi bu haksızlığın düzeltilmesi için gereken adımları atmalıdır. ESEN KALIN (08 haber, Orhan Yavuz)
Leave Comments Cancel reply
Arşivler
Son Yazılar
Diğer YAZILAR
Yağma. 560 Yıl Sonra Bile!
Geçen hafta birkaç günlüğüne İstanbul’a gitmiştim. Hem iş hemde dost görüşmeleri yapacaktım. Ömrüm boyunca başta 25 yıl Londra’da olmak üzere bir çok ülkede kalmış ve işim gereği bir çok metropol görmüştüm. Daha altı yıl öncesine kadar İstanbul’da beş yıl kadar kalmıştım. Son altı yılımı arada ülke içi ve dışı seyahat etmekle birlikte Artvin’de geçirdim. Doğrusu […]
Neden Macahel Tüneli, Neden Macahel Gümrük Kapısı?
1900’lu yılların ilk çeyreği, I.Dünya Savaşı yaşanıyor. Savaş ile birlikte, Artvin ve Acara bölgesinde kontrol el değiştiriyor. I.Dünya Savaşı biterken Rus İmparatorluğu yerini Sovyetler Birliğine; Osmanlı İmparatorluğu da Türkiye Cumhuriyeti’ne bırakıyor. Genç Sovyetler Birliği, oluşurken 1921 yılında bağımsızlığını ilan etmiş Gürcistan’da kontrol Sosyal Demokrat Menşeviklerden Stalin’in desteği ile Bolşeviklerin eline geçiyor. Gürcistan’ın, Sovyetler Birliğine dâhil […]
Artvin’in Geleceği Yok Olurken?
Yazılarımızda çoğu zaman genel bir ufuk turu yaparak neredeyiz ve nereye gidiyoruz konularına dair görüşlerimizi dile getirmeye çalışıyorduk. 08Haber’de yazılarımıza son vermeye çok az bir zaman kala, toplum yaşamını birinci derecede ilgilendiren konulara ayrıntıda değinmeye çalışalım. Artvin nufüsunun 170 bin civarında olduğu söyleniyor. Bu nufüs ilkbahar ile birlikte tırmanışa geçer ve yaz aylarında Artvin ilinin […]
Nasıl Bir Geleceğe Doğru
10 Ağustos 2014 yapılacak seçim, sadece ülkenin Cumhurbaşkanını seçmek değil ayni zamanda nasıl bir gelecek içine evrileceğini belirlemek demek olacaktır. Bilgisayar oyunlarını oynamış olanlar bilirler. Bu oyunları tasarlayan yazılımcılar; belli işlemleri peşpeşe sıralar programın kaış hızı arttıkça işlemleri zamanında tamamlama zorluk dereceleri artar. Bu nedenle oyunlar “seviyeler” olarak sınıflandırılır. Başlangıştan usta seviyesine değin. Oyun içinde […]
Toplumsal Cinnet
Birey ve toplumun günlük yaşamında başarılı işler yapmasi ve üretkenliği, sosyal yaşamdaki rolünü yerine getirirken benimsemiş olduğu ahlakı değerler ve prensipler; aile ve sosyal ortamdaki etkileşimi ve eğitimi ile yakından ilişkilidir. Birey ve toplumun yaşam tercihleri ve performansını etkileyen ve nihayetinde başarı eşiklerinin çerçevesini belirleyen bir diğer önemli katman ise kişi ve toplumun beden, akıl […]
